Dedim ya elim boşken , bir de aklıma yazacak güzel konular geldiğinden size bu sefer antibiyotikler hakkında, kendimce bildiğim şeyler hakkında saçmalamalar yapayım biraz.Zaten dünde antiden girmiştim bugünde antiden devam edeyim.
Hani her hasta olduğumuzda doktora gideriz de bize bir antibiyotik yazar ya sonra bizde o antibiyotiği kullanırız ve iyileşiriz; işte aslında iyileşirken gözden kaçırdığımız çok önemli noktalar. Haddim olmayarak buradan doktorlara laf atamak istiyorum. Sanki doktorlar mikrobiyoloji ,farmakoloji , patoloji dersleri her halde kredi dersi olarak filan görüyorlar. Ya arkadaş hastaları iyileştirmek için yazdığınız her antibiyotiğin aslında bakteriler üzerinde direnç oluşturma riskini size hiç söylemediler mi. Eminim söylemişlerdir. Ama ya siz o derse gitmemişsinizdir yada hocalar bu risk çok düşük filan deyip size fazla takılmamanız gereken bir şey olduğunu filan söylediler. Bugün kulaktan dolma bile olsa Dünya'nın en büyük ilaç firmalarından biri olan Pfizer Ar-Ge kısmında ilaç geliştirmede kısıtlamalara gittiğini bilmiyor musun? Zaten bir ilacın en az 500 milyon dolar gibi çok büyük rakamlar yapıldığından hiç bahsetmek istemiyorum. Ayrıca bizim ülkemizde böyle araştırma yapan şirkettin adını halen duymamışken ve yapsalar bile böyle bir araştırmanın 15-20 yıl gibi zahmetli bir iş olduğunu zaten hiç önemli değil. Yani merak ediyorum ülkemizin büyük doktorları acaba bir kültür alıp bunun testini yapmak ve bu test sonuçlanana kadar dar spektrumlu bir antibiyotikle tedavi başlasanız olmaz mı? Çok zahmetli ve masraflı diye mi kaçıyorsunuz yoksa hasta ile tekrar karşılaşmamak için mi bunu yapıyorsunuz bilmiyorum. Heee sizin de haklı olduğunuz yerler yok mu , var tabi ki de. Her gün bir dünya hasta ile ilgilenmek zorundasınız, doktor azlığından vs daha yazsak bir ansiklopedi olacak kadar derdiniz var ama bu sizin mesleğinizi yarım yamalak yapmanıza neden olamaz. O zaman bugün dağ da çatışan onlarca MEHMETÇİK de zora geldi mi silahı atıp birliğine kaçsın . Yok bu çok ağır oldu diyorsanız daha basit bir örnek vereyim. Arabanızı tamir eden adam , arabanıza dandik bir parça taksın ve siz bir pazar günü pikniğe giderken arabanız yolda kalsın veya daha kötüsü çok sürat yaptığınız bir anda arabanızı yoldan çıkartan neden olsun. İşte size düşen görev de işinizi en doğru şekilde ile yapmak olması gerektiğini düşüyorum. Yoksa nasıl bugün halk eczacılar için marketçilik yapıyorsunuz diyorlarsa; sizin için yarın hep aynı ilaçları yazıyorlar dediklerini. Her hastalandığımda bir amoksisilin klavulanat, birde antipiratik yazıp gönderiyor , üstüne bide tavır yapıyor deyip ilacı kendisi alacak duruma geldiği zamanı düşünsenize asıl başımıza gelecekleri. Hani yarın bir gün adımız çıkacak ülkece diye düşünmeden edemiyor. '' Her Stafilokokus aureus tedavisinde amoksisilin klavulanat veren Türk doktorları ve bunu kontrol etmesi gereken eczacıların görevini layıkıyla yerine getirmemesi yüzünde artık bu bakteriler için daha güçlü bir antibiyotik kullanmak zorundayız.'' diye bir haber çıksa çok mu güzel olur. Merak ediyorum elin gavuru da böyle mi yapıyor?
Gelin öncelikle kendimizi sonra halkı kandırmaktan vazgeçelim ve antibiyotik seçimde daha seçici olalım. Yoksa olan gene Türk Millet'in adına olacak! Unutmayın Türk doktorları, Atatürk kendini sizin kollarınıza bırakmıştı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder